“BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ”
sloganıyla sürdürülen mücadelenin altını çizen Ertunç, KESK’in sadece bir konfederasyon olmadığını, emeğiyle geçinen herkesin insanca yaşam arayışının bir sembolü olduğunu belirtti.
KESK’İN ONURLU TARİHİ
KESK’in tarihi, emeğin örgütlü mücadelesiyle yazılan bir direniş destanı olarak tanımlanıyor. Kamu emekçilerinin sendikal haklarını savunan ve bu haklar için mücadele eden KESK, Türkiye sendikal hareketinin temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor. Ertunç, bu süreçte emeği geçen ve mücadele sırasında yaşamını yitirenleri minnetle andıklarını ifade etti.
HAK MÜCADELESİNDEN TAVİZ YOK
Ertunç, 12 Eylül darbesi sonrası kamu çalışanlarının sendikal haklar için başlattığı mücadeleden bugüne, “Hak verilmez, mücadele ile alınır” ilkesinin vazgeçilmez olduğunu belirtti. KESK’in, bugünkü ekonomik ve siyasi baskılar karşısında da aynı kararlılığı sürdürdüğünü vurguladı.
Ertunç, “AKP-MHP iktidar bloğunun dayattığı ekonomik ve toplumsal zulüm düzenine karşı direnişimiz devam edecek. Faşizme karşı demokrasi, savaşa karşı barış, gericiliğe karşı laiklik mücadelemizi sürdüreceğiz,” dedi.
KADINLARIN MÜCADELESİNE DESTEK
KESK’in, erkek egemen sistemin çarklarını durdurmak için mücadele eden kadınların en önemli öznelerinden biri olmaya devam edeceğini belirten Ertunç, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sendikal mücadeledeki önemine dikkat çekti.
“BİRLEŞEREK KAZANACAĞIZ!”
Son olarak, Ankara Tandoğan’da 30 Kasım’da düzenlenen “Geçinemiyoruz” mitingine değinen Ertunç, bu etkinliğin birleşik mücadelenin önemini bir kez daha gösterdiğini belirtti. KESK’in 29. yılı, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda mücadeleyi büyütme kararlılığının ifadesi olarak kutlanıyor.
Ertunç, açıklamasını “Er ya da geç, emek, demokrasi ve barış kazanacak. Biz kazanacağız!” sözleriyle bitirdi.
Yaşasın emek, demokrasi ve barış mücadelemiz! Yaşasın sendikal mücadelemiz!