CHP Uşak İl Başkanlığı’nda gerçekleştirilen CHP Uşak İl Kadın Kolları Başkanlık seçimi, tek liste halinde yapılan olağan genel kurul ile tamamlandı. Beyaz liste ile adaylığını açıklayan Emine Ceylan, CHP Uşak İl Kadın Kolları’nın yeni başkanı olarak seçildi. Genel kurula CHP MYK Üyesi Hatice Semerci, CHP Uşak İl Başkanı Sevinç Yazgan, Uşak İl Genel Meclis Başkanı Kadir Uslu, CHP Merkez İlçe Başkanı Uğur Dümen ve CHP delege üyeleri katıldı.Görevini devreden eski CHP İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Ayaz, veda konuşmasında, “Bu zamana kadar bana destek veren ve yanımda olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
CHP MYK Üyesi Emine Semerci, yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin göz bebeği güzel kadınları, çağdaş kadınları, kongremize hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Kadın kolları kongreleri en son 2020 yılında yapıldı ve yeni yönetimler olarak hiç beklenmedik bir şekilde korona pandemisi ile karşılaştık. Dünya olarak ağır bir sınavdan geçerken bizler kadın kolları olarak bu sınavdan alnımızın akıyla çıktık. O zorlu süreçte hep birlikte dayanışma halinde örgütlenmemizi tamamladık, tüm ilçelerimizde kadın kolları yönetimlerimizi kurduk, kadın üye sayımızı hızla artırdık. Kadın kolları genel başkanımız Aylin Nazlıaka’nın koordinasyonu ile örgütlü bir kadın gücü oluşturduk. Tüm Türkiye’yi kucaklayan politikalarımızı anlatmak için kadınlar olarak her gün sahada olduk. Kapıları tek tek çalarak kadın kardeşlerimizi dinledik. Kurduğumuz güzel diyaloglar ile genel seçim çalışmasına çok önemli katkılar sunduk. Kıl payı kaçırdığımız iktidarla hayal kırıklığı yaşasak da asla vazgeçmedik, sahadan çekilmedik ve yerel seçimlerde çok büyük bir başarı elde ettik. Tüm Türkiye’ye umut olduk. Kadın dayanışması ile kadın temsil oranımızı artırdık” dedi.
Yeni CHP Uşak İl Kadın Kolları Başkanı Emine Ceylan, konuşma yaparak görevi devraldı. Emine Ceylan, kendisini tanıtarak, “Aslen Çankırılı anne ve babamın dördüncü ve son çocuğuyum. 1986 yılının Haziran ayında Yalova’da doğdum, iş sebebiyle çeşitli illerde bulunan ailem benim doğumumdan kısa bir süre sonra kalıcı olarak İzmir’e yerleşti ve benim en geriye dönük hatıralarım İzmir’de oluşmaya başladı. Atatürk’ün ilke ve inkılaplarının, düşünce yapısının, fikirlerinin en derin şekilde ruhumuza işlendiği, andımızın boğazımız acıyana kadar bağırarak söylendiği, milli bayramlarımızın şehrin her stadında coşkuyla kutlandığı ve insanların gerçekten birbirinin bayramını kutladığı, kadınlarımızın maddi ve manevi özgürlüklerinin olması gerektiğinin benimsenmeye başladığı yıllarda ilkokul, ortaokul ve lise öğrenimimi İzmir’de tamamladım. Okul yıllarımda hangi siyasi partinin ne şekilde bir ideolojiye sahip olduğunun bir önemi yoktu benim için, önemli olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e borcumuzun olduğuydu.Eğitime büyük önem veren inşaat işçisi babamın ve ev hanımı annemin özverisiyle üniversiteyi kazandım. 2005 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi Uşak Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü’nü okumak için 19 yaşında Uşak’a geldim. Hayattan beklentilerimizi netleştirmeye başladığımız, karakterimizin tam olarak şekillendiği ve aslında aklımızın başına geldiği yetişkinlik yıllarımı Uşak’ta yaşamaya başlamıştım. Üniversiteyi bitirdikten hemen sonra evlendim ve kalıcı olarak Uşak’a yerleştim. Elbette üniversite okuyan her genç gibi benim de okuduğum bölümle ilgili hayallerim vardı ve bu hayallerimi gerçekleştirmek için en önemlisi atanmakti. Sürekli değişen eğitim sistemimizin o dönemine denk gelen biçimde ben tam bir sayısalcı olarak yetiştim. Fakat atanabilmek için 11 dersten sorumluyduk ve bu derslerden yalnızca bir tanesi sayısaldı. Ben bir balıktım lakin ağaca çıkmamı istediler. Hayallerimden güç almaya çalıştığım süreçte bir kızım oldu ve artık mecburi doğu görevini yerine getirme, ailemden ayrı kalma korkusu benim atanmış öğretmenlik hayatımı tamamen bitirdi. Özel sektörde öğretmenlik yapmanın zorluklarını da anlatmama gerek yok diye düşünüyorum. Sonunda ben hayallerimden vazgeçmiştim. Kararımı verdim ve çalışma hayatımı bambaşka rotayla yeniden şekillendirdim. Avukat olan eşime büroda yardımcı olmaya başladım. 9 yıldır birlikte çalışıyoruz. Umarım mutludur.
Şimdi geriye dönüp baktığımda boş geçirdiğim her anın tükenen ömrüme saygısızlık olduğunu düşünerek yaşadığımı fark ediyorum. Ben aslında bu güne kadar hep daha iyisi olmak için uğraştım. Bir kadın olarak her durumda daha iyi şartlarda yaşamak için kendimi değiştirdim, geliştirdim. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne ufak da olsa bir katkı sağlayabilmek, Atatürk’e olan borcumu ödemek adına bir fırsattır benim için. Şimdi yardımınıza ihtiyacım var. Talip olduğum ve desteğinizi istediğim bu görevde başarılı olabilmenin tek yolu birlikte olmaktır. Gelin birlikte kendimizi geliştirelim gerekiyorsa değişelim. Daha iyi daha güçlü bir kadın olmanın yolunu birlikte arayalım.
Teşekkür etmek istediğim çok kişi var fakat tek tek sayarsam çok vaktinizi alırım. Lakin özellikle belirtmek isterim ki beni en ön safta olmamı benden daha çok isteyen, şüpheye düşüp korkuya kapılsam da beni o girdaptan tutup çıkaran eşim Eren Ceylan’a ve her ne koşulda olursa olsun neşesini hiç kaybetmeyen, hep gülümseyen ve hayat enerjisiyle beni tekrar tekrar hayata bağlayan kızım Perihan Ceylan’a çok teşekkür ederim. Ben bu göreve ailem ve sevdiklerim için adaylığımı koydum. Gelin ailemiz ve sevdiklerimiz için, güzel vatanımız için hep birlikte keyifle çalışalım. Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim. Saygı ve sevgilerimle” dedi.